Bisiklet grubum Latta Volante bu sene çok bereketli, 2 çiftimizi evlendirdik. Sevil ve Kerem evlenmeden önce de bizi hep kahvaltıya davet ederlerdi ama kısmet 6 Temmuz 2017 Perşembe sabahıymış. Seçil ve Nur ile Ayrılık Çeşmesi’nde buluşmak üzere sözleştik. Tabii yazmama gerek yok, hepimiz evlerimizden bisikletlerimizle geleceğiz. Nur Bağdat Caddesi’nden, ben de Minibüs Caddesi’nden geldim. Bisiklete binmeyen veya İstanbul’da binmek isteyip de trafikten, minibüslerden, taksilerden korkuyorsanız, bence korkmayın. Zaten bu yazıları sizleri cesaretlendirmek için yazmaya başladım. Ben biniyorsam siz de binebilirsiniz. Eğer şoför milleti ile takışmazsanız başınıza kötü bir olay geleceğiniz sanmıyorum. Yani bisiklet arabadan daha tehlikeli değil, hatta çoğu zaman daha güvenli bir ulaşım aracı. Bana genellikle “Ama sen Kadıköy’de oturuyorsun, sizin orası alışkın.” diyorlar ancak ben İstanbul’da çoğu yerde bindim, bir sorun yaşamadım. Kozyatağı’ndan Harem’e giderken şu rotayı izledim; Şenesenevler’den Minibüs Caddesi’ne indim, buradan Hasanpaşa’dan Acıbadem’e çıkan yolu takip ederek Ayrılık Çeşmesi’ne geldim, hep beraber Üsküdar yönünü takip ederek Harem’e inen sokaklardan birini takip ederek Sevil’e vardık. Sabah işe gitme saati, bir çok yerde yol yapımı var (Marmaray’dan dolayı Söğütlüçeşme köprüsü kapalı mesela, Acıbadem’den dolanmanız gerekiyor) ancak çok rahat bir şekilde gittik. Evet, sıkıştıran oluyor, evet önünüze kıran oluyor ama kendinizi tehlikeye atacak manevra yapmadığınız ve şoför milletine el kol işareti yapmadığınız sürece sıkıntı yok! İlerdeki yazılarımda şehirde bisiklete binmeyi bol bol anlatacağım. Hadi, siz de İstanbul’da bisiklete binin ve fotoğraflarınızı benim bulduğun #istanbulcyclestyle etiketiyle yayınlayın. Görüşmek üzere…


Çalan radyo FIP





